AK PARTİ BURSA İL BAŞKANI DAVUT GÜRKAN DARBE GECESİNİ ANLATTI
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan darbe gecesi yaşananları 15 Temmuz’un yıl dönümünde anlattı.
15 Temmuz'un 6'ıncı yılında ortaya çıkan en önemli şeyin 15 Temmuz ile ilgili duruşu netleştirmek olduğunu vurgulayan Gürkan, "Muhalefetin helalleşme ile ilgili açıklamalarına şahit oluyoruz. Biz onlara diyoruz ki siz en başta 251 şehidimizle helalleşin, durumunuzu, tavrınızı, duruşunuzu bir netleştirin ve sonra milletimizin karşısına çıkın" dedi.
15 Temmuz 2016 yılında Bursa'da AK Parti İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüten AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan Fetö Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe kalkışmasını ve o gece Bursa'da yaşananları anlattı.
15 Temmuz'un dünyada eşi benzeri olmayan bir kalkışma olduğunu belirten Davut Gürkan, "Birçok ülkelerde yapılan darbeler hükümeti değiştirmek, hükümetlerin o an düzenini bozmak için yapılan kalkışmalar ya da ihtilal hareketleri şeklinde olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimi sadece devlete yönelik değil Türk halkına da yapılmış bir ihtilal hareketiydi. Milletimiz devletinin yanında kendine yakışır vakur bir duruş sergiledi ve dünyada eşi benzeri olmayan bir davranış harekatı içerisinde bulunmuş oldu. Bu davranış bütün dünyada tarihler boyunca unutulmayacak bir davranış şekli olarak kayıtlara geçmiştir. Milletimizin bu duruşu bizim için nesilden nesile aktarılacak efsane bir duruş olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Devletin vergileriyle milletin vergileriyle kendisine silah doğrultulmasını milletimiz asla affetmedi. Affetmeyecektir" dedi.
O gece ile ilgili detaylar akıllara geldiğinde halen etkilendiğini belirten AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, "O dönem bazı kişilerin darbecilerle arkadaş olup ihanet çeteleriyle birlikte hareket ettiklerine şahit olduk. Milletimiz bunların yapmış olduğu hareketleri unutmayacaktır diye düşünüyorum. Bizde o dönemde il başkan yardımcısı olup aktif görevde olmamız sebebiyle her zaman gururla anlatacağımız bir geceyi yaşadık. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. O gece şehadete koşan şehitlerimizin bir çoğu gençti. Hani gençleri sınıflamaya kalkıp söylerler ya, asla ve asla biz buna katılmıyoruz. Bu vatanın savunmasında ve müdafaasında, yekvücut olmasında genç kuşağımızın ne kadar hararetli, ne kadar vatanı milletini seven bir gençlik olduğunu görmüş olduk. Orada o akşam ki mesele sadece iktidarın yanında olmak meselesi değil, vatanının milletinin yanında olma meselesiydi. Vatanın milletin yanında olanları da hem gençlerimiz görüyor hem de vatandaşlarımız görüyor. Onun için belki de en büyük teşekkürü tanklara siper olanlar, araçların önünde duranlar, askerlerin silahlarına karşı dik duran bizim gençlerimiz hakediyor" dedi.
